2 Eylül 2013 Pazartesi

KABUNE


Sonrasıda  malum ; gezi yazıları olan blogumda yemek fotoğrafları yayınlıyorum :))
Kabune aslında tek başına bir yemek adıyken, "kabune yapacağız" dendiğinde çorba, kuru fasulye, kabune  pilavı ve irmik helvasından oluşan bir monü kastedilmekte.
Yemeğin adının neden kabune olduğuna gelince; zamanında gelinin evde olan malzemelerle yaptığı pilava kayınvalidesinin "gı bu ne" demesi bu çok beğenilen yemeğe isim olmuş.
Çorba, kurufasulye ve etli pilavdan oluşan kabune monüsü, hiç bilmeyen biri için öğlen yada akşam yenilen bir yemek gibi görünse de eğer düğün için hazırlanmışsa sabahtan öğlene kadar servisi tamamlanmış olur.

Hazırlığına başlanan ilk yemeğimiz irmik helvası..




İrmik helvası servise hazır..


Yemek veren kişinin evinin önündeki cadde kapatılır ve -davet sahibinin  imkanına göre sayı değişse de- ortalama 500-600 kişilik yemek hazırlanır. Bu yüzden de masa ve sandalye satıcılarına ihtiyac duyulur.


  Kuru fasulye de servise hazır..

 

Yayla çorbası..
 

Hazırlıklar devam ederken  akan suya ihtiyac var..
  Her sofranın olmazsa olmazı ; domates, biber ve kuru soğandan oluşan söğüş tabağı..


Yemeğin assolisti, kabune pilavı pişmeye başlar..


Kabune, aslında baktığımızda etli pilav gibi görünse de pişirilme şekli ve malzemeleri sebebiyle evde yaptığımız etli pilavdan çok daha farklı bir lezzete sahip. İçine bolca soğan doğranması ve bakır kazanlarda odun ateşinde pişmesi evde yapılanlara göre daha lezzetli olmasının sebeplerinden ..

Kabune servisi :)


En küçük servis elemanımız :)




Veee, günün sonu...

Özellikle yaz aylarında yolunuz Isparta'ya düşerse ve sokaklara kurulmuş yemek masaları görürseniz davet beklemeden oturabilirsiniz ve inanın buna pişman olmazsınız :)