Mardin'de 2. günümüzü Midyat ve Hasankeyf'e ayırdık. Sabah eski Mardin'den kalkan dolmuşlarla 1 saatten biraz fazla sürede ama Mardin ilçe ve köylerinden geçerek yaptığımız keyifli bir yolculukla Midyat'a ulaştık. Midyat ilk gördüğünüzde ilçeden ziyade şehirmiş hissi veriyor insana.
Tıpkı Mardin'de olduğu gibi Midyat'ta da eski mimarinin olduğu bölge şehrin üst kısmında ve şehirde gezilecek yerleri sorduğunuzda meşhur (!) "Sıla" dizisinin çekildiği konak ilk önerilen yer ve eğer Midyat'ı seyretmek isterseniz en doğru adres de burasıdır kanımca..
Midyat sokaklarından
Midyat'tan sonraki durağımız ise, 1,5 saat kadar süren ve yine dolmuşla gittiğimiz Hasankeyf idi.
nazlı nazlı süzülen Fırat nehri..
Ortaçağ'da yapılan köprülerin en büyüğü olduğu bilinen açılıp kapanabilen ve hatta oradaki görevlinin söylediğine göre tarihin ilk ücretli köprüsüymüş ..
Hasankeyf'den ayrılmak üzere ana caddeye giderken bu sürüyle karşılastık. Biteceğini beklerken bir on dakika bekledik sanırım, ve öğrendik ki sayıları 3-5bini bulan(belki daha fazla bile olabilir) sürü yılda iki kez buradan geçen göçebe olarak yaşayan köylülerin sürüsüymüş.
Havalar soğuduğu için, istikâmetleri nispeten daha sıcak olan Nusaybin..
Son dolmuşa zar zor yer bularak (itiraf ediyorum burda olsa hayatta binmem derim) önce Midyat'a ardından Mardin'e geri döndük. Yukarıda ki küçük kız da o dolmuşda bizimle seyahat arkadaşlardan..
MARDİN YEMEKLERİ
Vee sıra geldi Mardin yemeklerine; burada sadece kaburga ve Mardin kebabının fotoğraflarını paylaşıyorum ama genel olarak baktığınızda Mardin mutfağı da tüm güneydoğu şehirlerinde olduğu gibi çok geniş bir yemek listesine sahip; sembüsek (kapalı lahmacun), mumbar dolması sayabileceğimiz diğer yemeklerden..
Kaburga'nın kemiklerinden ayrıldıktan sonraki hali..
Gitmeden önce "Mardin'de ne yenir" diye araştırdığımda karşıma çıkan adres hep " Kebapçı Rıdo" olmuştu. Sonuç; gittim, gördüm,yedim ve bayıldım :)
tabiki bölgenin en güzel tatlarından biri künefe :)
Benim Mardin ve Midyat ile ilgili gördüklerim, çektiklerim bu kadar, darısı başka seyahatlere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder